info@heal-all.com

Heal All Collective Newsletter İçin Üye Ol

Güncel makaleler ve etkinliklerden haberdar olmak için üye olun.

    Astrolojinin İşlevine Gerçekçi Bir Bakış

    Astroloji günümüzün en popüler bilgi danışmanlığı alanlarından biri.

    Peki, genellikle kişisel yaşantılarımızla ilgili danışmak için başvurduğumuz bu alanın işlevinin, kişisel burç yorumlarından çok daha fazlası olduğunu biliyor muydunuz ?

    Profesyonel Astroloji Derneği kurucu üyesi Begüm Bayraktar ile astrolojinin ortaya çıkış nedenlerini, astrolojik öngörülerin nelere dayandığını ve etik değerlerin önemini konuştuğumuz, kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.

    Astroloji nasıl ortaya çıkmış ? Bu alana neden gerek duyulmuş ?

    Astroloji ilk defa MÖ 3000 yılında Mezopotamya’da ortaya çıkıyor. Bununla Mısırlılar ilgileniyor ve geliştiriyorlar. En eski astronomik yazılar, Hammurabi döneminde, krallara eşlik eden Baru rahipleri zamanına dayanıyor. “Efemeris” olarak bilinen ilk gök günlüğünün ise MÖ 308 yılında tutulduğu biliniyor. İlk astroloji okulu da MÖ 280 yılında Kos adasında kurulmuş.

    MÖ 3000 yıllarında kehanet ve ilim yapma becerileri ortaya çıkıyor. Bunun nedeni, o dönem insanlarının gün boyunca gökyüzünü gözlemlemeleri. İnsanlar gökyüzünü gözlemlerken ayın döngüselliğini fark ediyorlar. Ve iki önemli gökyüzü olayını keşfediyorlar: Ay tutulması ve güneş tutulması. Her ay tutulmasından on veya on beş gün sonra güneş tutulması olduğunu gözlemliyorlar. Güneş tutulmasının yarattığı karanlığın verdiği korku, bütün insanları sokaklara döküyor. “Tanrıları kızdırdık” diye düşünüyorlar. Fark ediyorlar ki ay ve güneş tutulmasından sonra hep hayatlarında bir şeyler değişiyor. Seller, depremler, savaşlar, heyelanlar oluyor. Kendini tekrar eden bu felaketleri yaşayan insanlar, hayatlarını bu oluşumlara göre şekillendirmeyi gerekli görüyorlar. Ekim zamanını, hasat zamanını ayın evrelerine göre planlamak durumunda kalıyorlar. O yüzden MÖ dönemin ilk astrologları, tutulmalardan “felaket habercileri” diye bahsetmeye başlıyorlar.

    Bugünkü yorumların çıkış noktası işte bu olaylara dayanıyor.

    Ancak bugünün modern astrologları, bu tutulmaları; hayatımızdaki bazı önemli değişiklikleri görmemize yardımcı gökyüzü olayları olarak görüyor. Farkındalık ise tam da burada devreye giriyor. Geçmiş zamandan gelen bu deneyimlerin ve yaşantıların varlığıyla bu zamanlarda yaşam alanlarımızı nasıl şekillendiririz, yaşanacak sert değişikliklere karşı kendimizi nasıl daha iyi koruyabiliriz, işte bu konuları konuştuğumuz bir yerde şu an astroloji.

    Neden astrolojiyi “burç yorumlarından daha fazlası” olarak düşünmeliyiz ?

    Sadece doğduğunuz günün, yani burcumuzun yorumunu dinlemek kısıtlayıcı olabiliyor, çünkü aslında tek burca sahip değiliz. Bahsettiğimiz güneş burcu, oysa yükselen burcumuz ve ay burcumuz da var. Örneğin, her aslan burcunun hayatında aynı şeyler olmuyor. Bireysel harita burada önemli hale geliyor. Haritalarda “kişiye özel” olarak gördüğümüz gezegen açıları var; dolayısıyla burada da bir burç yorumu yapıyoruz ama daha kişisel, özele indirgenmiş bir burç yorumu oluyor bu. Ayrıca astrokartografi dediğimiz kişinin gezegen hatlarının dünyanın hangi bölgesinde geçtiğini hesapladığımız bir alan da var. Burada ise ülke ve şehirlerin bizim için ne tür potansiyeller barındırdığını öngörebiliyoruz.

    Aynı şekilde, kişisel burç yorumları dışında dünya haritasını, Türkiye haritasını veya savaş haritalarını da yorumlamak için aynı malzemeden yararlanıyoruz. Ki burada da malzememiz tarihsel döngü. Gezegenlerin, tarih boyunca dünyaya göre belli açılardayken, insanlık için önemli olaylar meydana gelmiş. İşte biz de bu tarihsel yaşantı döngülerine dayanarak bazı öngörüler oluşturuyoruz. Yani Astroloji, toplumu ilgilendiren değişimler için de bir bilgi kaynağı görevi işlevi de görüyor böylece...

    İnsanlar son dönemde astrolojiyi hayatlarını kurgulamak için kullanıyor gibi. Ne düşünüyorsun bununla ilgili ?

    Bu şekilde, körü körüne, saat kurarak yaşamak ütopik geliyor. Sonuçta bizim dışımızda bir irade var. Astroloji bunu kullanabildiğin yerde anlamlı ve faydalı hale geliyor. Zamanı ona göre kullanabilmek, doğru bilgiyle doğru şekilde hareket edebilmek. Nietzche’nin bir sözü vardır: “Doğru melodiyle, doğru yerde, doğru kişiyle dans edebilmektir hayat”. Ben astrolojiyi biraz böyle görüyorum; körü körüne bağlanmadan, sadece zamanın bilgisini iyi kullanabilmek. Astrolojiyi farkındalık için kullanmak önemli, psikolojik açıdan ben şu an ne yaşıyorum dediğin bir zaman dilimi gibi görmek. Pek çok kişi, astrologlardan danışmanlık alırken kendilerini yönlendirmelerini istiyor. İnsanların astrolojiyi anlamakta kaçırdıkları nokta bu bence. Astroloji bir olasılık değerlendirmesidir ancak kişiyi şunu yap diye yönlendirirse bu sözel farkındalıktan öteye gidemez. Kişi her zaman olasılıkları bilip, hayatında kendi iradesiyle hareket edebilmeli, kendine bir davranış ve tepki biçimi belirlemelidir.

    Astrologlar arasında yorumlama açısından değişiklikler var mı ? Bunun etik çerçevesi nasıl belirleniyor ?

    Yorumlamalarda kesinlikle farklar oluyor. Her alan gibi astroloji de kötü kullanıma ne yazık ki açık. Ben özellikle bir kesinlik değil; olasılık değerlendirmesi yapmayı etik buluyorum. Doğrusu da budur aslında. Bir insana sen bunu yaşayacaksın demek o insanın alanına ve özgürlüğüne müdahale etmek demektir ve kimsenin buna hakkı yok. Bazen danışmanlık seanslarına öyle travmatize edilmiş kişiler geliyor ki “Şu tarihte kaza geçireceğimi söylediler” diyor mesela, bu çok kabul edilebilir değil. Astrolog böyle bir yorum yapmamalı. Yorumlamalardaki bu farklar, insanların hayatını ciddi şekilde etkileyebiliyor.

    İnsanlar astrologlardan destek alırken neye dikkat etmeliler ?

    Kişinin nereden ve kaç yıl eğitim aldığı mutlaka sorgulanmalı. Güvenilir eğitim veren belirli otoriteler var. Astrolog olmak için başlangıç olarak, orta ve ileri seviyede en az iki yıllık bir eğitimden geçilmiş olmalı. Profesyonel Astroloji Derneği’nde her pazar günü sunumlarımız oluyor. Merak edenler işleyişi anlamak adına derneğe de başvurabilirler. Ben kendi aldığım eğitimlerin üzerinden beş sene geçtikten sonra başkalarına eğitim vermeye başladım. Elbette kişiye göre farklılık gösterebilir bu, ancak bence önce sindirmek önemli. Eğitim sürecimizde psikologlarla çalışmış, danışmanlık becerileri eğitimi almıştık. Bunun, özellikle danışmanlık verirken dilimizi iyi kullanmak konusunda çok önemli bir kazanç sağladığını düşünüyorum.

    Instagram Feed

    Bu hata mesajını yalnızca WordPress yöneticileri görebilir

    Hata: 2 kimliğine sahip hiçbir akış bulunamadı.

    Bir akış oluşturmak için lütfen Instagram Akışı ayarlar sayfasına gidin.