info@heal-all.com

Heal All Collective Newsletter İçin Üye Ol

Güncel makaleler ve etkinliklerden haberdar olmak için üye olun.

    A

    ğlayan birini gördüğünüzde neler hissettiğinizi hatırlayın. Bu görüntü çoğu zaman üzerimizde baskı yaratır; karmaşık duygular uyandırır, değil mi? Ağlayan kişi yakından tanıdığımız biri olmasa bile ona yardım etmek, sorununa çözüm bulmak isteriz. Ağlayan bir çocuğun anne babası ya da bakım vereni onu bir oyuncakla oyalamaya çalışır ya da neden ağladığına ilişkin sorular sormaya başlar. Ne yazık ki mutluluğun büyüsü bizi kolaylıkla hayatımızda var olan diğer duyguların yelpazesinden ayırır ve tek bir duygunun, mutluluk duygusunun önemli olduğuna inandırır. Ancak bazen, ne kadar dikkatini başka yöne çekmeye çalışsak ve neden ağladığıyla ilgili sorular sorsak da karşımızdaki kişi hemen sakinleşemez, ağlamaya devam eder.

    Neden Ağlamaya gözyaşı eşlik ediyor ?

    Bugüne kadar duygularla ilgili yapılmış pek çok araştırma, ağır gelen stresli deneyimlerin sonundaki ağlama ihtiyacının, yani gözyaşının, kişiyi fizyolojik olarak koruduğunu gösteriyor.

    Bu konuda yapılan fizyolojik araştırmalara göre; ağladığımızda, vücudumuzdaki kortizon seviyesini dengeleyen ACTH hormonunun fazlasını, gözyaşlarımızla dışarı atıyoruz. Kortizon (diğer adıyla stres hormonu), vücudumuzun bağışıklığından sorumludur ve bağışıklık dengemiz için bu hormonun düzeyinin dengede olması gerekiyor. Yoğun stres altında kaldığımız anlarda ağlamak, vücudumuz için bir iyileşme aracı ve biyolojik bir itki olmakta.

    İster parmağımızı bir yere sıkıştırmış olalım, ister bir yakınımızın başına gelen üzücü bir olayı duymuş olalım, yani yaşadığımız stresin kaynağı ister fiziksel isterse de duygusal olsun, aynı ani tepkileri veriyoruz. Ağlayabiliyor veya bazen sadece gözümüzden yaş geldiğini hissedebiliyoruz. Çünkü vücudumuz durumla baş edebilmesine yarayan hormonların salınımını sağlayabilmek için göz yaşını kullanıyor. Yani istesek de istemesek de vücudumuz bunu otomatik olarak yapıyor.

    Ağlamayı bastırmak; bu iyileştirme mekanizmasını duraklatmak ve stresin neden olduğu ACTH hormonunun vücudumuzda normalden daha fazla birikmesine bilinçli bir şekilde sebep olmakla aynı kapıya çıkıyor.

    Kabul etmek gerekiyor ki insanoğlunun en yaygın baş etme mekanizması ağlamak. Peki Neden ?

    İnsan davranışını anlamada en önemli kaynaklardan biri olan “Bağlanma Teorisi” ne göre, ağlamak; kişiler arası iletişim aracıdır. Ağlamak, hem sıkıntıyı başkalarına iletmek hem de sosyal bağı kolaylaştırmak için önemlidir. Bu teoriye göre ağlayan kişi diğerlerinden dolaylı yoldan yardım ve destek istediğini ifade etmiş olmaktadır. Sosyal Psikoloji perspektifinde de ağlamak, diğer kişilerle kurduğumuz, birden fazla anlama gelebilen bir ilişki türü olup, en baskın anlamı da kişinin yaralı, üzgün ve yardıma muhtaç olduğudur.

    Ağlamayı bir “ifade aracı” yapan da tam olarak budur. Ağlamak; özellikle yakın ilişkiler kurmuş olan kişilerin kayıtsız kalmasının mümkün olamadığı, empati ve sempati duyguları uyandıran bir davranıştır. Bazen bilinçli bazen de doğal bir itki ile yardım ve bakım alma isteğinin ve ilgi talep etmenin ifadesidir. Yani sosyal yardımı kendiliğinden var eden duygusal bir köprüdür.

    Instagram Feed

    Bu hata mesajını yalnızca WordPress yöneticileri görebilir

    Hata: 2 kimliğine sahip hiçbir akış bulunamadı.

    Bir akış oluşturmak için lütfen Instagram Akışı ayarlar sayfasına gidin.