danızı siz mi seçmiştiniz? Evin odaları, bazen aile üyeleri tarafından seçilir; ama bazen de tahsis edilmiş/uygun görülmüş olur. Pek çok filmde görmüşsünüzdür; evin pek de sevilmeyen kişisine, onun aile içindeki değerini temsil eden en küçük, en kullanışsız oda verilir. Harry Potter’ın önceleri merdiven altında uyuduğunu ve sonra güçleri ev halkı tarafından farkedildiğinde evin görece büyük odasına yerleştirildiğini hatırlayın. Psikiyatrist Alberto Aygia’ya göre odaların dağılımı sıklıkla bir hiyerarşiyi yansıtır. Ebeveyn odası genellikle evin en büyük odası olur. Bu oda aynı zamanda evde en çok yer kaplayan alandır. Dolayısıyla bir çeşit evdeki büyüğü yani evi idare edeni de yansıtacaktır. Ebeveyn odasından sonraki en büyük odayı talep eden genellikle en büyük çocuktur. Aygia’ya göre bunun nedeni, en büyük çocuğun; her şeyi en önce ve kendi başına elde etmeye alışkın olmasıdır. Evde ikiz çocuk varsa onlara genellikle büyükleri ve konumları aynı, birbirinin adeta kopyası odalar verilmeye dikkat edilir. Bu iki kardeşin birbirinden hiçbir konuda daha üstün olmamasını uygun gören aile, ev düzeninde de bunu göstermeye çabalayabilir. Ailelerin en çok değer gören üyeleri en güzel odaları almış olabilir. Evlerin hayatlarımızdaki önemi ve oda seçimlerimizin bilinç dışımızdaki karşılıkları günlük yaşantımız içerisinde oldukça şaşırtıcı, bazen şok edici etki yapıyor.
