u dönemde kadınların canlarının her istediğini yemeleri doğru değil. Çünkü anne adayının bu dönemde yedikleri, çocuğunun gelecekteki sağlığını şekillendiriyor. Çocuğun insülin direnci mi olacak, kilo almaya yatkın mı olacak, veya bağışıklık sistemi zayıf mı olacak, bütün bunlar annenin hamileyken aldığı besinlerle doğrudan ilişkili görülüyor.
Epigenetik araştırmalarına göre, beslenme alışkanlığımız DNA dizilimini değilse de gen ifadelerimizi etkiliyor. Bu durum, nesilden nesile beslenme alışkanlıklarının ve bununla beraber gelen hastalıkların sonraki nesile aktarılması anlamına geliyor. Yani anneannenin hamilelikteki yeme alışkanlığı torununun gen ifadesini etkileyebiliyor. Bugünkü insülin direnciniz büyük ihtimalle sizden önceki nesillerin karbonhidrat ağırlıklı besinlere veya tatlıya düşkünlüklerinden kaynaklanıyor olabilir. Biyolojik olarak, nesiller boyu karbonhidrat ve şeker ağırlıklı beslenme alışkanlığını sürdüren bir ailenin soyunda, yavaş yavaş insülin ile ilgili olan genin fonksiyonu değişiyor ve aileye yeni katılan bireyde insülin direnci olarak kendini gösterebiliyor.
Fakat güzel haber şu ki bu durum değiştirilebiliyor ! Anne adayı kendi yaşamında sağlıklı beslenmeyi sürdürebiliyorsa bu zincir onun çocuğunda kırılabiliyor ve sonraki nesillerin gen ifadesi de olumlu yönde değişmeye devam edebiliyor. Dolayısıyla bu dönemde beslenme alışkanlığı gelecek nesillerin sağlığı için önemli bir belirleyici ve olası hastalıkları da önleyici nitelikte.
